KONUK; PANCAR, PANCARDAN İBARET DEĞİLDİR, PANCAR, BİTKİSEL ÜRETİMİN DE HAYVANCILIĞIN DA GÜVENCESİDİR

Kalkınma ekonomisi çalışan çok sayıda iktisatçının “olmasaydı icadı gerekirdi” diye tanımladığı ve Konya tarımı açısından hayati önemdeki şeker pancarında 2019-20 kampanya dönemi için üretilecek ürünün ekimine başlandı.  Ana faaliyet konusu olan ve varlık sebebini; “pancar tarımının Konya Ovasında kesintisiz yapılmasını sağlamak” olarak tarif eden Konya Şeker’in hinterlandında bu sene 500 bin dekar alanda 16 bin üretici tarafından şeker pancarı ekilmesi bekleniyor. Konya Şeker, sözleşmeli ektirilen şeker pancarına, hem ülkemizdeki en iyi fiyat uygulamasını yapıyor, hem de pancarın yetiştirilmesi sürecinde ülkemizdeki diğer ekim bölgeleriyle kıyaslanamayacak kadar yüksek ayni ve nakdi avans uygulaması ile üreticiye finansman desteğini sağlıyor. Ülkemiz ekonomisinde yaşanan dalgalanmaya, finans kaynaklı dış saldırılara rağmen 2018-19 kampanya döneminde hem primler dâhil edildiğinde ülke ortalamasına göre üreticisinin pancarına ton başına 281,70 TL yüksek fiyat ödeyen; hem de pancarı teslim almadan ürün bedelinin % 69’unu ayni ve nakdi avans olarak üreticiye ödeyen Konya Şeker, avans desteği ile üreticinin finansman yükünü de omuzlayarak üreticinin cebinden finansman maliyeti olarak ton başına 16,97 TL’nin çıkmasını da önledi.



Şeker pancarı ziraatının Konya tarımının taşıyıcı kolunu olduğunu söyleyen sektör uzmanları pancarın sadece pancardan ibaret olmadığını vurguluyorlar. Şeker pancarının ülkemizde sözleşmeli yani alım garantili ve planlı üretilen en yaygın ürün olduğunu belirten sektör uzmanları tüm Türkiye’de alım garantili üretimi yapılan tek ürünün şeker pancarı olduğunu, dolayısıyla çiftçinin elinde kalma riski bulunmayan bu ürünün aynı zamanda sektörde farklı uygulamalar olmakla birlikte avans uygulaması ile çiftçinin diğer tarımsal faaliyetleri açısından da finansman desteği sağlayan tek ürün özelliğini taşıdığını belirtiyorlar. Ülkemizde şeker sanayinin kuruluşu ile birlikte başlayan avans desteğinin bazı bölgelerde ya uygulamadan kalktığını ya da etkinliğinin azaldığını belirten uzmanlar, Konya Şeker’in ürün bedelinin %50’sini aşan avans desteği ile sektördeki 70-80 yıllık geleneği güçlendirerek uygulamaya devam ettiğini ve sağladığı bu destek ile bir yandan pancar üreticisinin şeker pancarı üretimi yapabilmek için ihtiyaç duyduğu finansman yükünü üstlenirken, öte yandan da özellikle mazot, gübre, ilaç gibi ayni destekler ve yüksek miktarlarda yaptığı periyodik nakdi avans ödemeleri ile üreticilerin ekimden hasada kadar gelirin hiç olmadığı çapa, ilaç, sulama gibi üretim masraflarının ise zirve yaptığı ve masrafların ertelenemeyeceği bu anlamda da üreticinin elinin en darda olduğu dönemde avans desteğinin diğer tarımsal ürün üretimi açısından da hayati önemde olduğunu, üreticinin pancar avansı sayesinde diğer bitkisel ürün üretimini de yapabildiğini vurguluyorlar. Pancar avansının bir an için olmadığı düşünüldüğünde üreticinin ya bu paranın tamamını ya da ona yakın bir miktarı bankalar veya borç alabileceği başka kanallardan sağlamak zorunda kalacağını hatırlatan uzmanlar, bunun da bir maliyetinin olduğunu ve faiz oranları kadar bankaların veya borç veren yerlerin üreticinin ürününe ortak olacağını hatırlatıyorlar. Kredi kullanılmaması durumunda ise üreticinin özellikle üretim sürecinde girdi maliyeti yüksek olan ürünlerin ziraatını yapamayacağını veya yeteri kadar gübre, su veremeyeceği için üreticinin verim kaybı yaşayabileceğini söyleyen uzmanlar, yaklaşık 619 Milyon TL’yi bulan pancar avansı bu açıdan bakıldığında özellikle Konya tarım ve hayvancılık sektörünün atar damarı gibidir, o atar damar bölgedeki mısıra da, ayçiçeğine de, fasulyeye de, havuca da, buğdaya da, arpaya da, kanolaya da yani her çeşit bitkisel üretime can verir dediler.



Şeker pancarının çiftçi açısından belki de göz ardı edilen en önemli işlevlerinden birinin ise hayvancılığa sağladığı destek olduğunu hatırlatan sektör uzmanları, özellikle İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu gibi mera hayvancılığı süresinin kısıtlı olduğu bölgelerde şeker pancarı üretimi olmaksızın hayvancılığın hem büyütülemeyeceğini hem de ayakta kalamayacağını vurguladılar.
Pancar ekiminin başlaması ile ilgili kısa bir değerlendirme yapan 25. ve 26. Dönem AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, şeker pancarının Konya Ovasında tarım sektörünün lokomotifi olduğunu belirterek, şeker pancarının bölgedeki diğer bitkisel üretim ve hayvancılık açısından taşıdığı önemi de dikkate alarak hem üretim sürecinde yüksek miktarda avans vererek hem de ülke ortalamasının mutlak surette üstünde ürün fiyatı belirleyerek, en iyi fiyat uygulamasıyla göreve başladığı 1999’dan beri desteklediklerini, 20 yıllık bu yaklaşımın önümüzdeki yıl ve yıllarda da aynı kararlılıkla devam edeceğini söyledi. Bir önceki yıl üreticiye toplamda 619 Milyon TL ayni ve nakdi avans ödemesi yaptıklarını hatırlatan Başkan Konuk “üretici ürettiği ürünü her yıl Ağustos-Aralık arasında alıcısını bulursa elinden çıkarır. Konya için alıcısı garanti olan pancar başta olmak üzere bizim alımını yaptığımız ayçiçeği, patates, arpa, buğday, mısır, kanola, fasulye gibi ürünlerdir. Üretici hasadı yapıp ürünü satıp ürünün parasını aldıktan sonra bir sonraki hasada kadar üreticinin cebine sadece varsa birkaç baş hayvandan kazandığı süt ve besi parası girer. Yeniden üretmek için ise cebinden hep para çıkar. Ekim için tarla sürülecek mazot parası öder. Tohum ekilecek tohum parası öder, yağmur az yağsa su parası öder. Çapa için mecbur yevmiye öder. Ürün hastalanmasın diye ilaç masrafı yapar. Yani çiftçide giderler peşin kazanç hasat sonrasınadır. Elinde olan için mesele yok ancak biz elinde olmayanı düşünen bir kurumuz ve Türkiye’de en yüksek miktarda pancar avansı vererek hem pancar üretimini garanti altına alıyoruz hem de Konya’nın bereketli topraklarında diğer ürünlerin yeşermesi için üreticinin finansman yüküne omuz veriyoruz. Verdiğimiz avansın bir kısmının buğday, ayçiçeği, mısır, fasulye, havuç, kanola gibi tüm ürünlere yani aklınıza ne gelirse hepsinin üretimine faydası olmasından büyük mutluluk duyuyoruz, çünkü o avans sayesinde bu bereketli topraklar yeşeriyor, ürün veriyor ve her üretilen fazla üründe üreticimizin geliri oluyor” dedi.

2018  - 2019 Kampanya Döneminde, pancara en iyi fiyatı ödemekle kalmadıklarını, finansman yükünü üstlenerek üreticinin cebinden ton başına 16 Lira 97 Kuruşun çıkmasını da önlediklerini belirten Recep Konuk, pancar parası ödemesi ile bir yandan kovayı doldururken, öte yandan üreticinin üretimin finansmanı için ek bir maliyet ödemesinin önüne geçen avans desteği ile de kovadaki deliklerden dolanın akmasını önlediklerini söyledi. Bütün şeker fabrikalarının pancar bedeli ödemeleri dikkate alındığında 2018-19 kampanya döneminde ülke genelinde üreticinin ton başına eline geçen paranın 235 TL olduğunu söyleyen Başkan Konuk, Konya Şeker üreticisinin primler ile birlikte eline geçen ortalama ton başına paranın ülke ortalamasından 46.40 TL yukarda tahakkuk ederek 281,70 TL olarak gerçekleştiğini, üreticinin finansman yükünü Konya Şeker’in omuzlamasıyla çiftçinin cebinden çıkmayan 16 Lira 97 Kuruşluk destek de düşünüldüğünde Konya Şeker üreticisinin pancarının 298,67 TL’lik bir değere ulaştığını, üreticinin pancardan kazandığı ve cebinden çıkmayan para hesaplandığında ülke ortalamasına göre ton başına 63.67 TL’lik avantajının olduğunu söyledi.
Üreticiye finans desteği sağlayarak tarladaki üretimin kesintisiz sürmesini sağlamayı birinci öncelikleri kabul ettiklerini ve tohum tarlaya düşmeden üreticiyi desteklemeye başladıklarını belirten Genel Başkan Recep Konuk, “eğer biz kurumun gücü ve kredibilitesini üreticinin hizmetine sunup üretim aşamasında finansman desteği sağlamasaydık, her üretici kişisel kredibilitesi nispetinde ağır faiz yüklerinin altına girmek durumunda kalır, birçok üreticimiz pancar ekebilmek, çapasını yaptırabilmek, hasadını gerçekleştirmek için tefeciler dahil finans kurumlarının uygulayacağı faiz oranlarına katlanmak zorunda kalır, ürün bedelinin önemli bir kısmını daha cebine koyar koymaz borç ve aşırı borç faizini kapatmak için kaybederdi. Biz kurumumuzun kredibilitesi ve gücünü kullanarak finansman maliyetini ürün bedelini alıp götüren bir unsur olmaktan çıkardık” dedi.